Haberler

"Baraj sorunumuz yok"

Haber Tarihi: 13 Oca 2015

"Baraj sorunumuz yok"

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, grup toplantısında seçim barajıyla ilgili açıklamalarda bulundu.HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, "Bizim baraj diye bir sorunumuz yok." dedi. Yüksekdağ ayrıca, "Egemen siyasetin temsilcilerinin baraj sorunu var. Barajı savunanlar onlar" dedi.

HDP TBMM Grup Toplantısının başında, vefat eden Adana Milletvekili Murat Bozlak için saygı duruşunda bulunuldu.

Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, saygıyla andığını ifade ettiği Bozlak'ın, özgürlük ve demokrasi sevdalısı olduğunu, her zaman genel başkanları olarak kalacağını söyledi.

Paris'te 17 kişinin öldürüldüğü terör saldırısını kınadığını ve lanetlediğini ifade eden Yüksekdağ, saldırının 2 yıl önce üç kadın siyasetçinin katledilmesinin devamı olduğunu savundu. Paris'teki 3 kadın siyasetçiyi öldürenlerin ve azmettirenlerin hala açığa çıkarılmadığını belirten Yüksekdağ, iktidarın saldırının aydınlatılması için sorumluluklarını yerine getirmediğini söyledi.

Paris'te Charlie Hebdo katliamını gerçekleştiren IŞİD'in Kobani'de, Şengal'de, Mahmur'da, Kerkük'te, Musul'da halkların özgürlük, eşitlik ve bir arada yaşama iradesini teslim almaya çalıştığını anlatan Yüksekdağ, Türkiye'yi de tehdit eden bu örgüte karşı ortak mücadele edilmesi gerektiğine işaret etmeye çalıştıklarını belirtti. Yüksekdağ, "Kobani'deki IŞİD vahşeti hükümetin sorumsuz politikalarıyla adeta kollandı, teşvik edildi. Ortaya koyduğumuz bütün iddia ve bulgular hükümet tarafından reddedildi" diye konuştu.

Hükümet ifşa etmeli

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, IŞİD'i "öfkeli insan topluluğu" olarak nitelediğini dile getiren Yüksekdağ, şunları söyledi:

"Kısa süre önce bu katliam örgütünün terörist olduğu tespitini yapmayı başarabildiler. Aradan geçen aylar boyunca sadece Ortadoğu halkları bu katliamla kıyımdan geçirilmedi, bütün dünyaya ve Türkiye'ye tehdit olacak canavar büyütüldü. Bugün Paris'te böyle bir katliam gerçekleştiriliyorsa, İstanbul'un göbeğinde bombalar patlatılıyorsa bu karanlık çeteye verilen siyasi desteğin eseridir. Onları koruma, kollama, Türkiye sınırlarında özgürlük tanıma politikasının sonucudur.

Halkımızın 6-8 Ekim'de IŞİD'e karşı geliştirdiği demokratik eylemlilik, siyasi iktidar tarafından kamu düzenini bozduğu gerekçesiyle hedef tahtasına oturtuldu. Paris'teki yürüyüşe Sayın Davutoğlu gidiyor ve teröre karşı siyasi tavrını ifade ediyor. Sayın Davutoğlu, Paris'te olursa katliamcı çetelere karşı yürüyüşe katılıyor ama bu katliamcı çetelere karşı Türkiye'de yürüyenlerin üzerine polisi salıyor. Bunun adı Türkçe'de ikiyüzlülüktür, Fransızca'da nedir bilmiyorum. Siyasi iktidar, Batıyı Paris katliamında takındıkları tavırdan dolayı ikiyüzlülükle eleştirirken, kendi ikiyüzlülükleriyle yüzleşmek zorundalar. Sayın Davutoğlu'nun Batı devletlerini ikiyüzlülükle eleştirmesi tutarlı değildir. Ortada ikiyüzlülük varsa dünyadaki ve bölgedeki bütün egemen devletlerin ikiyüzlülüğüdür."

Yüksekdağ, hükümetin Paris katliamından yola çıkarak İslamofobi uyarısı yapmakla sorumluluktan kurtulamayacağını ifade ederek, "İktidar, bölgesel ve küresel düzeyde bütün insanlığa tehdit oluşturan gerici faşist yaklaşım karşısında gerçek tutum almalıdır. IŞİD'in Türkiye'de beslendiği, desteklendiği, lojistik destek gördüğü bütün merkezleri açıklama, ortadan kaldırma ve işlenen suçları ifşa etme sorumluluğunu yerine getirmelidir" dedi.

Cizre'deki provokasyonu AKP'den bağımsız düşünmüyoruz

Çözüm sürecinin siyasetin temel konusu olmaya devam ettiğini belirten Yüksekdağ, "Hükümetin müzakereyi başlatmak yerine bizimle mücadele çizgisini ısrarla izlediğini görüyoruz" diye konuştu.

Yüksekdağ, iktidarın, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın sunduğu taslak üzerinde hala müzakere başlatmadığını ifade ederek, hükümetin zaman kazanma ve süreci erteleme politikası izlediğini söyledi.

Hasta tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılması taleplerine de insani bir yanıt verilmediğini dile getiren Yüksekdağ, "Siyasi iktidarın bu yaklaşımı bizim açımızdan asla ve asla güven telkin etmiyor" dedi.

Cizre'de herkesin provokasyondan bahsettiğini anlatan Yüksekdağ, hükümetin bunu ortadan kaldırma sorumluluğunu yerine getirmediğini söyledi. Yüksekdağ, "Cizre'de yaşanan ölümleri "paralelin işi", "çözüm sürecine darbe teşebbüsü" olarak açıklamayı sürdürüyorlar. Biz artık Cizre'deki provokasyonu AKP hükümetinden bağımsız düşünmüyoruz. Cizre'de provokasyon varsa, iktidar bunu açığa çıkarma gücüne, istihbaratına sahiptir. Demek ki provokasyonun parçasısınız, işinize geliyor. Cizre'de bu sürecin devam ettirilmesi çözüm sürecinin ciddi darbe almasına neden olacaktır" diye konuştu.

İktidarın çözüm dilini ve siyasetini kullanmaya başlamasını isteyen Yüksekdağ, "Biz bir taraftan müzakerelerin somut ve resmi olarak başlatılmasını, diğer taraftan demokrasi, barış ve özgürlük dilinin kullanılmasını istiyoruz" dedi.

Saray güvenliği yasası

Hükümetin ise baskıcı ve otoriter pozisyon aldığını öne süren Yüksekdağ, "iç güvenlik paketi"nin bunun kanıtı olduğunu söyledi.

Yüksekdağ, paketin aslında "saray güvenliği" yasası olduğunu savunarak, "Kamunun ve toplumun güvenliği için bu paketi çıkarmıyorlar, saraylarının ve iktidarlarının güvenliği için bu baskıcı ve antidemokratik yasayı karşımıza çıkardılar. O sarayın güvenliğini 16 Türk devletinin temsili askerlerini yanınıza dizerek sağlayamazsınız. Bu baskıcı politikalar, antidemokratik yaklaşımlar devam ederse tarihteki 16 Türk devletinin askeri de mevcut askeri yapı da ilan etmeye çalıştığınız sultanlığınızı korumaya yetmeyecek" diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, bu yıl genel seçime gidileceğini anımsatarak, iktidarın HDP'nin barajı aşıp aşamayacağının kritiğini yaptığını söyledi.

HDP'nin baraj sorunu olmadığını ifade eden Yüksekdağ, "HDP'nin mücadele geleneğine, siyasi duruşuna oran biçemezsiniz. Buna sizin matematik zekanız, siyasi zekanız yetmez. Bizim baraj diye bir sorunumuz yok. Egemen siyasetin temsilcilerinin baraj sorunu var. Barajı savunanlar onlar" dedi.

Grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, "Seçim barajına takılmıyoruz. Yüzde 10 barajını çok rahat aşabilecek düzeydeyiz. Seçime partimizle giriyoruz ve barajı da aşıyoruz" diye konuştu.