Haberler

"Haydi Artık"

Haber Tarihi: 23 Ara 2014

"Haydi Artık"

Futbol adına "güzel" diyeceğimiz bir haftayı geride bıraktık.

1 maç eksik.

Çaykur Rizespor - Gaziantepspor bu akşam oynayacak.

Toplam 33 gol atıldı.

Ortalama maç başına 4 gol civarında...

Bu rakam futbolumuzun izlenebilirliği açısından önemli...

Boş tribünlere mesaj gidiyor adeta.

'Biz oynama başladık, siz de seyretmeye başlayın"

Kim bilir belki ikinci yarıda, takımların kendi iddialar  anlamında final maçları oynamaya başlamasıyla tribünler dolmaya başlar…

Futbolcular, teknik adamlar, biz futbolseverlere o kadar futbol borçlandılar ki, yeni yeni ödemeye başladılar.

Bizi tribünde istiyorlarsa, futbol oynamaya devam ettiklerini biraz daha göstermeleri gerekiyor.

                                                * * * 

Lider Beşiktaş'ın zorlandığını söyleyemem. Akhisar Belediye Gkekas - Bilal organizasyonuna fazlasıyla bel bağlamış durumda.

Gkekas ve Bilal kontrol altında tutulunca sıradan bir takım oluyorlar.

Beşiktaş'ın kazanma iştahı, takım olma görüntüsü bir çok sorunun üstesinden gelmelerini sağlıyor.

Görüntü o ki Beşiktaşlı futbolcular da yavaş yavaş belirleyici olan Galatasaray maçının havasına girmeye başlamışlar.

O maçı ben de tüm futbolseverler gibi heyecanla beklemeye devam ediyorum.

Yeni yılın hemen ilk haftasında pazar günü oynanacak...

                                                * * * 

Ligin geride bıraktığımız haftasında her gün bir başka takım liderlik koltuğuna oturdu.

Cuma günü Fenerbahçe Emre'nin penaltı golüyle kazandı ve maç fazlasıyla lider oldu.

O, 86ncı dakikadaki penaltı için ne diyeceğimi meral eden varsa hemen söyleyeyim;

Ben Gökhan Gönül'ün faul yaptığını düşünüyorum.

O nedenle, pozisyondaki elle oynama benim için değerlendirme dışı…

Bununla birlikte ceza sahası içindeki bu tip kararları hakemlerden çok, kale arkasındaki yardımcıların vermesi hakem kararlarını sorgulatıyor...

Elbette yardım alacaklar ama bakın, kendileri görmedikleri pozisyonlarda kaderlerini yardımcıların değerlendirmelerine teslim ediyorlar. O değerlendirmeler tartışılır ya da yanlış olunca başlarına iş açıyorlar...

Fenerbahçe için söylediklerimi tekrar etmek gibi olacak ama bu önemli... Eğer hücum zenginliğini artırmak istiyorlarsa, Diego bir yana, Alper Potuk'u takıma monte etmek durumumdalar.

Emenike'nin sıkıntısı artık çok net görünüyor. Çözüm konusunda zamanlama alarmı çalıyor.

                                                * * * 

Galatasaray'da neyin değiştiğini bir kez daha gördük. Galatasaray oyunu bırakmıyor.

Yenilgiyi kabul etmeyen bir takıma dönüştü.

Öncelikle Mersin İdmanyurdu ve Rıza Çalımbay'ı ayakta alkışlıyorum. Galibiyeti hak edecek kadar cesur ve iyi oynadılar.

Biraz fırsat beceriksizliğine biraz da Galatasaray'ın savaşçı kimliğine teslim oldular.

Skor üstünlüğünü biraz daha ellerinde tutabilseler, daha büyük sıkıntı yaşatabilirlerdi.

Galatasaray neredeyse hiç olmadığı ilk yarı sonrasında sahaya farklı bir futbol kıyafetiyle çıktı.

Hamit'in girişi Sabri'yi de görünür kıldı.

Yeri gelmişken şunu da sormak isterim.

Elbette bir Maradona değil ama, Sabri'nin onlarca maç kadronun dışında kalmasına ne diyorsunuz?


Hakem Fırat Aydınus evet, belki gördüğünü çaldı... Ne var ki ben 'hatalı' dediğim çok kararı olduğunu düşünüyorum.

Bu arada Mersin ve Galatasaray'ın penaltı kararlarının doğru olduğunun altını çizeyim ki akılda soru işareti kalmasın.

                                                * * * 

Haftanın en heyecan verici karşılaşmalarının başında Bursaspor - Trabzonspor maçı geliyordu...

Kongre tartışmaları, başkanlık düzeyindeki yöneticilerin söz düellosu ne kadar tatsızsa, Özer'in golü o kadar güzeldi.

Oyunu bu kadar güzel kılan sicim gibi durmaksızın yağan yağmura rağmen halı gibi kalan zemindi.

Emeği geçenleri kutlarım. Ellerine sağlık.

Hakem Bülent Yıldırım maç kalitesinin gerisinde kaldı. Bursaspor'un kazandığı penaltı ve Bursaspor golündeki ofsayt kararı, benim doğrularım arasında değil.

                                                * * * 

Anlatacaklarım bitmedi ama yazı uzadı. Noktayı Gençlerbirliği ile koyalım. İrfan Buz'u kutlarım.

Zorlu bir yarışma sürecinde sessiz sedası Türk futboluna yeni yetenekler armağan ediyor.