Haberler

''Aklımla alay etmesinler"

Haber Tarihi: 9 Oca 2015

''Aklımla alay etmesinler"

En son 14 Aralık operasyonunda Zaman Gazetesi'ne yapılan baskında gazetecileri koruyan açıklamaları yapan ve bu yüzden Zaman'ın geçmiş için Şık'tan özür dilediği olayı Ahmet Şık yorumladı.

Tutuklanma olayından sonra yaşadıklarını ve aldığı tepkileri anlatan Şık, tutuklanma nedeninin kitabında konu aldığı "Cemaat'in nasıl örgütlendiği" konusu olduğunu açıkladı.

"AHLAKSIZ VE SAMİMİYETSİZ BULUYORUM"
Şık, Cemaat örgütlenmesini deşifre ettiği için kendisine komplo düzenlendiğini söyledi ve Cemaat'e şu şekilde seslendi;

"Gidin hayatımdan, özür istemiyorum. Çok ahlaksız ve samimiyetsiz buluyorum. Yok “Kullanılmışım”, yok “Aptalmışım” sözlerini bıraksınlar. Aklımla alay etmesinler."

İşte o ropörtajdan satır başları;

"CEMAAT'İN DİJİTAL ARŞİVİNE ULAŞTIM"
"Cemaat hiçbir zaman bizim tutuklandığımız dönemdeki kadar güçlü olmamıştı. Tutuklandığımız dönemde Cemaatbir iktidar ortağıydı. Sıfatı ne olursa olsun herkesi tutuklayabiliyordu. Ayrıca Ahmet, Soner, Ayşe üzerinden topluma bir mesaj veriliyordu. “Bizden korkun” deniyordu. İkinci olarak, hazırlamakta olduğum kitap basıldığı haliyle Cemaat hakkında bilinmedik bir şey söylemiyordu. Fakat bir haber kaynağım MİT’in,Cemaat’in ele geçirilen dijital arşivi üzerinden ciddi bir rapor hazırladığını ve bunu bana verebileceğini söylemişti.

"KİTABI TASLAK HALİNDE BAS DEDİLER"
Yani şöyle mi oldu: Sen haber kaynağından bu bilgileri alıp kitaba monte edecektin. Ve Cemaat bunu öğrenip engelledi.

Kesinlikle öyle. Ben tutuklanmadan önce avukatım Fikret Abi (İlkiz) “Hakkında çok şaibe çıkarıyorlar ve çıkaracaklar, kitabı bitirmeyi bekleme, taslak halinde bas gitsin. İnsanlar senin nerede durduğunu anlasın” dedi. “Tamam” dedim ama bir şey beklediğimi de söyledim. Açıkça da söylemiyordum telefonda ama söylesem olurmuş. Zaten biliyorlarmış. Zekeriya Öz sorguda sürekli “O beklediğin şey ne?” diye sordu. Sana ne? Bir defa senin haddin değil onu sormak. Ama o soru neden Zekeriya Öz’ün karşısına çıkarıldığımı gösterdi.

"CEMAAT'İN NASIL ÖRGÜTLENDİĞİNİ DEŞİFRE ETMİŞTİM, BU YÜZDEN TUTUKLANDIM"
Devletin elinde Gülen Cemaati’nin devlet içindeki örgütlenmesinin bilgileri vardı ve sen de bunu yayımlayacaktın.

Bana verilen söz buydu. Kitaba taslak haline baktığınızda Cemaat’in emniyette ve kısmen yargıda nasıl örgütlendiğini gösteren bir çalışma vardı. Ergenekon ve MİT’in hazırladığı bu arşiv üzerinden bir şey anlatılacaktı. Beni tutuklatan şeyin bu olduğunu düşünüyorum.

"AHLAKSIZ VE SAMİMİYETSİZ"
Cemaat’in demokratik değerleri benimsediği için savunduğunu düşünmüyorum. Çünkü geçmişinle yüzleşmeden bunu yapıyorsan ortada bir problem var demektir. Herkes eteğindeki taşı döksün, sorumluluğu paylaşsın ve itiraf etsinler. İtirafçı olmaktan bahsetmiyorum, özeleştiriden bahsediyorum. Eğer bunu yaparlarsa samimiyetten bahsedebiliriz. Şimdi Ahmet’ten, Nedim’den özür dileme furyası var. Son yıllarda yaşanan süreçteki haksızlıkları biz temsil etmiyoruz ki! Gidin hayatımdan, özür istemiyorum. Çok ahlaksız ve samimiyetsiz buluyorum. Yok “Kullanılmışım”, yok “Aptalmışım” sözlerini bıraksınlar. Aklımla alay etmesinler. Cemaat’in de, AKP’nin de ne olduğunu biliyorum. Beni kandırmak mümkün değil. Kananın da aklından şüphe ederim.