''Ankara sadece Türklerin meclisi değil''

HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Demokratik Toplum Kongre toplantısına katıldı. Aralarında Selma Irmak, Belediye başkanlarının da katıldığı toplantıda önemlı açıklamalar yapıldı.

"BARAJA TAKILDIK"
Basına kapalı yapılan toplantıda, yemek için verilen molada, gazetecilerin sorularını yanıtlayan HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, HDP olarak genel seçimlere katılacaklarını belirterek, "Şimdi Halkların Demokratik Partisi olarak seçime gideceğiz. HDP Türkiye'nin vicdanıdır, 81 ilde örgütlenerek ve çatı bileşenleri adı altında bütün Türkiye'nin halkları var, inançları var, renkleri var, sesleri var. Biz büyük bir proje iddiasıyla seçimlere giriyoruz. Doğrudur ben de 2002 seçimlerinde DEHAP'tan İstanbul 2'nci bölge milletvekili adayıydım. Şimdiki Sırrı Süreyya Önder'in yerinde ben adaydım. Ama baraja takıldık. Şu da bir gerçek; 2007'de bu bizim tercihimizdi. Kürtlerin parlamentoda olması, Ankara Meclisi'nde çözüm için hayatidir demiştik. Bakın ne kadar hayati olduğu görüldü. Bizim parlamentoda grup kurmamızla beraber, 20 kişi çözüm süreciyle ilgili görüşmelere başladı" dedi.

"HDP'NİN ŞU ANKİ POTANSİYELİ YÜZDE 15"
2011 seçimlerinde, parti olarak seçimi girip girmeme konusunu görüştüklerini ancak, bağımsız olarak seçime girme kararı verdiklerini kaydeden Kaplan, "Geldik 2011 seçimlerinde ölçme, biçme yaptık. Yine bağımsız girme kararı aldık. Sayımızı ikiye katladık. Biz iki dönemdir parlamentodayız, halkın bizi tanıdığına, bizi gördüğüne, görüşlerimizi tanıdığına vakıfız. Bizi büyük bir iddiayla 12 Eylül darbecilerin seçim sistemine, barajına rağmen parti olarak seçime girme kararı aldık. Bu iddiamızla biz şunu da söylüyoruz; sizin anti demokratik yüzde 10 barajınız, yani en kötü şey oy hırsızlığıdır, milletin iradesini çalmaktır. Bunu yapanlara karşı şunu diyoruz; siyaset, cesaret ister. Halklara inancı ister, halka güvenmeyi gerektirir. Eğer siz halka güveniyorsanız ve doğru adayları seçerseniz, halkın görüşünü alırsanız, Türkiye'nin 81 ilinde seçime girerseniz, bizim HDP'nin şu anki potansiyeli en az yüzde 15'lerdedir ve onun üzerinde sıçrama sinerjisini gösterebilecek durumdadır" diye konuştu.

"ANKARA SADECE TÜRKLERİN MECLİSİ DEĞİLDİR"
TBMM'nin sadece Türklerin meclisi olmadığını söyleyen Kaplan, "Bu gerçekliği bilerek biz seçime girmeyi kararlaştırdık. Ankara sadece Türklerin meclisi değildir. Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi, meclisin kuruluş felsefesinde, Anadolu'da, Türkiye'nin bütün renkleri var. Bunun için elbette ki, bizim olmamamız gibi bir risk. 'Ankara meclisi, Kürtlerin meclisi değil midir?' gibi bir soru işareti getirip, çözüm sürecinde çok ciddi bir kopma da yaratabilir. Ama siyasetin hayatın her alanında yapıldığını görmek lazım. Siyaset; sivil toplumda yapılır, basında yapılır, sanatta yapılır, kültürde yapılır, hayatın her alanında yapılır. Siyasette şunu da gördük; Bir dönemde iktidar olup, ikinci dönemde yüzde birin altına düşen partiler gördük. Türkiye'yi kuran partilerin seçim barajının altında kaldığını gördük. 'Türkiye'nin en eski partisiyim' diyenlerin seçim barajının altında kaldığını gördük. Aynı tehlike AKP için de söz konusu. Siyaset cesaret ister. Eğer söyleminde, halka inancında, inancın tamsa sonuçta başarılı olursun diyoruz" diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE BİRBİRİNE BENZEYEN 3 PARTİ VAR"
HDP'nin Türkiye'de iktidara alternatif olduğunu ifade eden Kaplan, "2015 seçimlerinde yüzde 10 barajını geçip, seçimi kazanacağımıza inanıyorum. Ben demokratik siyasette buna inanan bir insanım. Ama doğru aday tespiti, halka danışarak, halkın görüşü alınarak yapılacak bir aday tespitiyle. Türkiye'de HDP iktidarın alternatifidir. Çünkü 3 tane birbirine benzeyen parti var karşımızda. Biz halkı temsil ediyoruz. İşimiz kolay. Bunu anlatabiliriz. Hedef olarak şu an Cumhurbaşkanlığı seçimiyle kıyaslamıyorum. Ama anketlerle kıyasladığın zaman, yüzde 8 bandın altına düşmüyoruz. Tabi ki Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar da önemlidir. Çözüm sürecinde eğer AK Parti samimiyse, pekala CHP, HDP hazır. Seçim barajının inmesiyle tekliflerimiz var. Gelsin AKP samimiyse 3 günde değiştirelim, Anayasa'nın 68'inci maddesi, son fıkrası. Yani seçime son bir sene kala yasalar değiştirilemiyor ya, o hükme geçici bir madde koyarız, deriz ki; bu seçimde uygulanmaz seçim barajını da indiririz ve milletin önünü açmış oluruz. Adil bir temsili sağlarız." dedi.