Haberler

''Başka bir senaryo yazmaya oturuyorum''

Haber Tarihi: 8 Ara 2014

''Başka bir senaryo yazmaya oturuyorum''

Aklımdaki soruya cevap bulmak için, maçı bir kez daha oynatıyorum...

Fatih o hatalı pası atmıyor, Veli Kavlak, müthiş soluyla fileleri bulmuyor.

Papadopulos, köşede gereksiz oyalanmıyor, Olcay Şahan topu söküp almıyor ve Demba Ba o 'spektaküler' golü atmıyor...

Hatta, taa en baştan Medjani - Belkalem tandemini kurup, Costant'ı 11'e alıyorum.

Yetmiyor, deplasman performansını dikkate alarak, geçen hafta şapkadan tavşan çıkaran Cardozo yerine, daha hızlı olan Yatabare'yle başlıyorum...

Özetle Trabzonspor açısından tüm dinamikleri değiştirip, başka bir senaryo yazmaya oturuyorum...

Aklımdaki soru şu: "Sonuç değişir miydi?"

Biliyorum ki böyle bir sorunun kanıtlanabilir bir cevabı olamaz.

Hep dediğimiz şu değil mi? Maçın başında öyle bir şey olur ki, bütün öngörüler çöpe gider.

Kanıtlanabilir bir cevap sunamam ama inandığım şudur;

Belki Trabzonspor futbol adına daha net görüntü verirdi ama değişen fazla bir şey olmazdı.

Beşiktaş önde kurduğu baskıylaFatih'e ya da Belkalem'e bir hata yaptırır, top Veli'nin önüne düşerdi...

Olcay yine bir fırsatını bulup, topu Demba Ba ile buluştururdu.

Sosa'nın kusursuz servisleri, pozisyon zenginliği üretirdi...

Motta'nın iştahı kesin hata yaptırırdı.

Kısaca, böyle oynayan Beşiktaş karşısında tutunabilmek için futbolun mucizelerine ihtiyaç vardı.

Hep ne derim?

Beşiktaş'ı izlerken, sonuç ne olursa olsun futbola doyuyorum.

Ah bir de Mustafa Pektemek'in yüzü darmadağın olmayacaktı  ki, seyircisi, stadı,  zeminiyle şu maçın tadı hep damağımızda kalsın…

 

FENERBAHÇE’NİN ATTIĞI TAŞ VE 3 KUŞ

Fenerbahçeli‘nin aklında, şampiyonluk yolunda ‘Hazine’ değerindeki 3 puan kalacak…

Balıkesir‘de, yaşanan 90 dakika, futbolseverlerin hafızasında pek fazla yer eder mi şüpheliyim.

Hani, sabah uyanıp da bir rüya gördüğünüzü bilirsiniz de konusunu hatırlamazsınız ya, o misal.

Balıkesirspor-Fenerbahçe maçı, şu düştüğüm notlar olmasa, zihnimde Meireles‘in attığı gol kadar yer kaplardı muhtemelen.

Emrullah, büyük hatası sonrası topu filelerinde gördüğünde başını ellerinin arasına alıp “Ben bu golü nasıl yerim?” dercesine düşünürken, benim -ve birçok futbolseverin aklına- kaleciHayrettin geldi…
Meğer, Hayrettin, Emrullah‘ın kaleci antrenörüymüş.
Futbolu bana sevdiren işte bu ironik hikayeler…

Maçı anlatmaya futbol kalitesinde yağmur ve ağırlaşan zeminin etkili olduğunu söyleyerek başlamalı. Bu durum, pozisyonu bu kadar kısır bir maç için yeterli bir mazeret midir? İtiraf etmeliyim daha fazlasını beklerdim, özellikle Balıkesirspor’dan.

Sow‘un maç başlar başlamaz aşırtma vuruşunu izlerken içimden dedim ki “Fenerbahçe‘nin kare as’ı skor başrolünü üstlenmediği sürece, Fenerbahçe her maçta zorlanır”
Kare As, tahmin ettiğiniz üzere SowEmenikeKuyt ve Webo

Aslına bakarsanız, Fenerbahçe‘nin o makina düzenindeki Caner Erkin – Gökhan Gönül dişlileri de tam anlamıyla çalışmıyor. Caner bu maçta iyiler arasındaydı ama Fenerbahçe‘nin hücumsal etkinliği için Gökhan Gönül‘ün sakatlığının olumsuz izlerini atması gerekiyor.

Bir de Alper Potuk… 
Fenerbahçe‘yi orta alandan ‘Ok gibi’ çıkaracak en önemli aktör Alper Potuk.

Maçı teknik-taktik açıdan uzun uzadıya anlatacak bir şey yok.
Belki, sonlarda Kulusis‘in vuruşuna Fenerbahçe savunması ‘etten duvar’ örmeseydi,Fenerbahçe adına birkaç olumlu görüntü de kaybolurdu…

                                               * * *


Doğru…
Özellikle can çekişen takımlara karşı alınan deplasman galibiyetleri çok önemli…

Bilmiyorum bana mı öyle geliyor ama Fenerbahçe‘de tuhaf bir durağanlık var.

Balıkesir galibiyeti, Fenerbahçe‘nin bu durağanlığına da ilaç olduysa, bir taşla üç kuş vurulmuş demektir…
 

1- 3 puan
2- Moral motivasyon
3- Bruno Alves