Haberler

''Galatasaray tarihinde görülmüş bir durum değil''

Haber Tarihi: 10 Ara 2014

''Galatasaray tarihinde görülmüş bir durum değil''

Ahh Podolski ah!..

Daha maça ısınmadan attığın gole sözüm yok da, o son golü atmayacaktın…

Atmayacaktın ki, Sneijder'in frikik golüyle bitirecektik şu boynu bükük Şampiyonlar Ligi'nin hikayesini...

 

Maçın hikaye tarafını bırakıp, gerçeğine ayna tuttuğumuzda gördüğümüz manzara, derslerle dolu…

Yönetimlerin takım oluşmasında ve korunmasında nasıl etkili olabildiğini net şekilde gördük mesela..

Galatasaray üst üste beşinci maçını kaybetti.

Öğreniyoruz ki bu Galatasaray tarihinde görülmüş bir durum değil.

Rekor...

Bu sene, Hamza Hamzaoğlu göreve başlayana dek, Galatasaray çok da olumlu bir görüntü ortaya koymadı zaten.

Maçlar öncesine az biraz umut varsa, o da Galatasaraylının Galatasaray'ı bulunduğu yere yakıştırmamasının sonucuydu.

O umut mantıktan değil, yürekten doğdu...

Gelinen nokta ortada, Şampiyonlar Ligi kapanışı; 1 puan.

Onu da alamasaydı, Anderlecht'ten son dakika golüyle o puanı koparamasaydı, 'sıfır' çekecekti.

Futbol bu, olabilir.

Fenerbahçe'ye de oldu...

Galatasaray gruplarda en fazla gol yiyen takım oldu; 19 gol.

Bu da rekor.

Eski rekor da Beşiktaş'a aitti…

 

Demek istediğim şu...

Eğer bir futbol kültürü oluşturamıyorsanız, belirleyici olan sezonluk kadro yapılanması ve form durumunuzdur.

Çeyrek final kapılarına da dayanabilirsiniz, gol yeme rekorları da kırabilirsiniz.

Drogba'nız vardır, Hagi'niz vardır, Zico'nuz vardır, yürürsünüz...

Sergen'iniz sahne alır, destan yazarsınız...

Yoktur, yoksunuzdur...

 

Bu sonuçlar aslında hep bir ayna.

Aynaya bakıp takım elbisenin büyüsüne kapılırsanız, kravatın ışıltısı gözünüzü alırsa, kaşınızdaki, gözünüzdeki, yüzünüzdeki… Özetle aslında sizi siz yapan karakteristik özellikleri görmezsiniz.

Oysa, asıl gerçek elbisenin içindedir.

Takımı taşıyan da kravatı gösteren de bedeninizdir...

 

Cevabı aranan soru şu olmalı...

Bugün tamam..

Peki ya yarın?

Yarın iyi görüneceğimin garantisi nedir..

Dün Ramsey, Gibbs, Wilshere, Chamberlain, Theo Walcott'ın ağzı süt kokuyordu.

Bugün Arsenal'in iskeletini oluşturuyorlar…

Arsene Wenger skoru tutunca 3 genç (17 yaşında) futbolcusunu oyuna aldı...

Cevabı vermemiz gereken soru burada...

Bizim Zelalem, Maitland-Niles, Stefan O'Connor'larımız kimler?