''Geleceği, bugün izlemeye, paha biçemedim''
"Kupa" denince benim aklıma “Eliminasyon” geliyor.
Hoş, şimdiki futbol fabrikasında (!) elemeli olsa hissettiğim değişir miydi bilmiyorum ama, kupanın bu sistemine adapte olmakta güçlük çekiyorum...
Galatasaray - Eskişehirspor maçını geç açtım...
Ekranda görüntü belirir belirmez, Eskişehirspor'da yüzüne hiç aşina olmadığım bir genç dikkatimi çekti.
Andaç Güleryüz...
Sanki mahallede, sokakta oynuyor gibi, rakibinin üzerine üzerine giderken bir de ayaklarını topun etrafında dans ettiriyor.
Nasıl hoşuma gitti anlatamam.
O ne özgüven o öyle...
O nasıl bir cambaz gibi top sürme.
Abartısı yok mu? Tabii ki var, olmaz mı? Olsun, zamanla ve oynaya oynaya, ne zaman, nerede, ne kadar yapması gerektiğini öğrenecek.
Makina düzenine dönmüş, aynı tipteki futbolcular, benzer oyun formatları arasında gözümdepırıl pırıl parladı Andaç Güleryüz.
Umarım daha çok şans bulur ve aldığı şansları iyi kullanır...
* * *
Ertuğrul Sağlam'ın Eskişehirspor'u, futbolumuza yeni yıldızlar kazandırma potansiyeli anlamındamaden gibi...
Erkut Şentürk...
20 yaşında.
Beşiktaş A2 takımından geldi ve Eskişehir'de üçüncü sezonu...
Önceki sezon bir kupa maçını anlatmış ve hayran kalmıştım. Daha göze batan bir yetenek olacağını tahmin ediyordum. Geçen sene kısa süreler alsa da ligin havasını koklamış oldu.
Ertuğrul Sağlam gelişimini yeterli bulmamış olacak ki, Erkut'a ligde görev vermedi.
Mutlaka zamanı gelecektir...
Kupa, işte Erkut Şentürk gibi, Andaç Güleryüz gibi yetenekler için gösteri sahnesi...
* * *
Elbette Hamza Hamzaoğlu'nun Galatasaray'ı, hakkında vereceği ipuçları açısından çok değerliydi.
Serdar Özkan'ın Selçuk İnan'ın frikik golleriyle akılda kalıcıydı.
Ben yine de 'geçlerin' aldığı dakikalarla heyecanlandım.
Erkut Şentürk'ü,
Andaç Güleryüz'ü,
Savaş Polat'ı,
Caner Koca'yı,
Oğuzhan Türk'ü...
Geleceği, bugün izlemeye, paha biçemedim...
