Bizim de Bir Ağırlığımız Var!

Basketbolda Banvit, Beşiktaş, Karşıyaka hem de deplasmanda. Ardından Fenerbahçe, Galatasaray zafer sarhoşu yaptılar. Futbolda Trabzonspor ve Beşiktaş mutluluktan uçurdular. Tek kelimeyle,  'Şahane'...

Sporda mutluluğun başkenti varsa, bugün orası Türkiye...

                              *  *  *

Hey gidi Karadeniz...

Nasıl da koptu fırtına...

Daha gidilecek çok yol, aşılacak çok engel varsa da, Trabzonspor ağır ama emin adımlarla ilerlemeli...

Bu yolculukta Lokeren gibi takımları yenmek zafer değil ama, zafere giden yolun temel taşlarıdır.

Acele etmeden, manzaranın tadını çıkara çıkara, yola devam...

Bu yolda bozuk zeminler de var... Trabzonspor'un anahtarı sabırdır.

                              *  *  *

Büyüleyici bir futbol gösterisiydi.

Beşiktaş'ı kutlarım.

Oğluma bakıp, Beşiktaşlı'nın nasıl büyük bir gurur yaşadığını gördüm.

Ve Türkiye Beşiktaşlı'ydı dün...

                              *  *  *

Derin analizler yapacak değilim.

Gördük ki iyi bir kadro, doğru planlama ve motivasyonla, Avrupa kantarında öyle hafif çekmiyoruz..

Bir ağırlığımız var.

İhtiyacımız olan istikrar.

                              *  *  *

Formül basit aslında...

Önce,

Varsın Türkçe bilmiyor olsun. Futbolun evrensel dilinden anlayan, anlatan, inanan ve kenarda futbolcularıyla yaşayan bir teknik adam getireceksiniz...

Sonra,

kadro mühendisliği yapacaksınız...

Yabacı alırken parasından uyumuna, kalitesinden sağlığına kadar ince eleyip sık dokuyacaksınız...

Günü kurtarmayı değil, 4-5 yılın takımını planlayacaksınız.

Bu yüzden oyuncu arama-tarama ekipleri var, karış karış dünyayı tarıyorlar…

Sistemi kuracaksınız...

Olcaylar,  Veliler, Oğuzhanlar, Franco’lar boyacı küpünden çıkmıyor.

Potansiyeline inandıklarınızı sabırla oynatıp, 'takım' olacaksınız...

Bitirelim...

Böyle bir oluşumu sağlayan ekibe, 'sınırlar dahilinde' hareket özgürlüğü sağlayacaksınız.

İşte o bizde eksik kalan 'istikrarın' pusulası budur...