Haberler

Davutoğlu'ndan IŞİD için ABD iması!

Haber Tarihi: 16 Eki 2014

Davutoğlu'ndan IŞİD için ABD iması!

Başbakan Ahmet Davutoğlu IŞİD’in palazlanmasında ABD’nin rolü olduğunu ima etti.

Davutoğlu, El-Cezire Türk televizyonunun başta IŞİD'in Ayn el-Arab'ı (Kobani) ele geçirmeye çalışması olmak üzere bölgedeki gelişmelerle ilgili sorularını cevap verdi.

"Türk hükümeti olarak size göre IŞİD kimdir" sorusuna Davutoğlu, "Aslına bakarsanız DEAŞ'i (IŞİD) ortaya çıkaran faktörler bundan on sene öncesine kadar gider. İlk olarak biliyorsunuz Irak Kaide’si olarak ortaya çıktı" cevabını veren Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Amerika’nın Irak’a müdahalesi sonrasında. Sonra yapı değiştire değiştire, kendini bir anlamda dönüşüme uğrata uğrata geçen sene Mart ayında kendisini Suriye ve Irak’ı da kapsayan bir yapı haline dönüştürdü. Ne zaman DEAŞ yükselmeye başladı? Bağdat’ta ve Şam’da oturanlar çok geniş Sünni kitleleri tümüyle dışlayıp mezhepçi bir tutum benimsediklerinde hem Musul’dan Halep’e, Anbar’dan taa Humus’a kadar olan alanda, Rakka’ya kadar olan alandaki kitleler maalesef farklı arayışlara yöneldiler. Ama esas DEAŞ’ı burada ortaya çıkaran faktör Ebu Gureyb ve Mezze Hapishaneleri’nden boşaltılan ve eski terör tecrübesi olan mahkumlardır.

İlginç bir şekilde, Ebu Gureyb ve Mezze Hapishaneleri’nden, Suriye ve Irak’tan çıkan bu mahkûmlar, tekrar bu Irak El Kaide’sini dönüştürdükten sonra uzun bir dönem Suriye rejimi IŞİD’le hiçbir savaş yapmadı, IŞİD’i hiç bombalamadı, Aksine aralarında taktik bir koalisyon oluştu. Suriye rejimi Özgür Suriye Ordusu’nu (ÖSO) havadan bombaladı, ÖSO’nun elinde tuttuğu şehirler Cerablus’tu, Tel Abyad’dı diğer birçok şehirden havadan bombardımana dayanamayınca çekildiğinde bombalanan yerlerdeki boşluğu IŞİD doldurdu."

IŞİD, rejimle işbirliği yaptı

Suriye rejiminin Özgür Suriye Ordusu’nun karşısına cesaretle savaşacak kara birlikleri çıkaramadığı için havadan bombaladıktan sonra bu IŞİD unsurlarının girebileceği bir yapı ortaya çıktığını kaydeden Davutoğlu, şimdi IŞİD’den muzdarip olan, Kürtleri temsil ettiğini iddia eden ama bütün Kürtleri temsil etmeyen PYD'nin de IŞİD'le uzun süre yan yana yaşadığını, Hem PYD'nin hem IŞİD'in rejimle uzun bir süre işbirliği yaptığını açıkladı.

Hepsinin de hedefinin Suriye halkının haklarını korumaya çalışan ÖSO’nun alanını daraltma olduğunu ve IŞİD'in bu yapı içinde ortaya çıktığını kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi:

"Sonra Irak’ta özellikle Sünni politikacılar Bağdat’ta yalnızlaştırılınca ve Musul’da ciddi bir tepki oluşunca Musul’a tekrar döndü ve geniş bir alanda kontrol imkânı buldu. Ama bu yapıların bir taşeron gibi farklı istihbarat örgütleri tarafından kullanılabildiği de geçmişte görülen örneklerdendir. Ama esas itibariyle burada Suriye rejiminin IŞİD’e çok güçlü bir taktik destek sağladığını da göz ardı etmemek lazım. Eğer Suriye rejiminin hava saldırıları olmamış olmasaydı ÖSO ve ılımlı muhalefet bu alanları boşaltmak zorunda kalmazdı."

IŞİD'i bir yıl içerisinde, yaklaşık olarak, Irak’ın ve Suriye’nin 3’te birine hükmeder hale getiren nedir sorusunu Davutoğlu, "İşte burada zaten bence en temel mesele. Irak ve Suriye ordusunun kendi topraklarını koruyacak milli ordu niteliklerini kaybetmiş olması" şeklinde cevap verdi.

Irak ordusu niçin Musul’u hemen terk etti? diye soran Davutoğlu, Çünkü Musul’u savunmaktan daha çok Samarra’yı, Şii kutsal bölgeleri savunmayı düşündü. Suriye ordusu zaten Halep’e, Rakka’ya, İdlib’e savaş ilan etti. Şimdi ilginç bir şekilde Suriye muhalefetini vaktinde silahlandırmakta tereddüt edenler dolaylı olarak IŞİD’i silahlandırmış oldular" diye konuştu.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak’a bıraktığı sofistike silahların Irak ordusunun terk etmesiyle Musul’da IŞİD’in eline geçtiğini kaydeden Davutoğlu, bunların tabii ortaya çıkardığı ortamı çok dikkatli analiz etmeden bu kadar geniş bir alanda IŞİD’in nasıl bir hakimiyet kurduğunu anlamanın kolay olmadığını söyledi.

Davutoğlu, esas itibariyle Suriye ve Irak rejimlerinin dışlayıcı politikaları ve uluslararası toplumun bu rejimlerin bu politikalarına göz yummasının IŞİD’in önünde geniş bir alan açtığını ve IŞİD’in bir taraftan belli çevreler tarafından desteklenmesi, diğer taraftan da Irak ordusunun Musul’da bırakıp gittiği Amerikan silahlarına sahip olmasının IŞİD’i askeri bir güç haline dönüştürdüğünü kaydetti.